MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1- Sanık ...'ye yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Birden fazla sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birlikte gerçekleştirmeleri karşısında, TCK'nın 265/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, TCK'nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmemiş ise de, bu husus infaz aşamasında gözetilebileceğinden, bozmayı gerektirmediği, Anlaşıldığından sanık ... ve müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a) Mağdurlar ve tanıkların ifadeleri ile dosya içeriğiyle uyumlu Mahkeme kabulüne göre, sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemlerini, aynı olay ve zaman dilimi içerisinde ve aynı suç işleme kararı kapsamında, mağdurların tamamını hedef alarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında tek mahkumiyet hükmü kurulup, TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca cezasının artırılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi, b) Birden fazla sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini birlikte gerçekleştirmeleri karşısında, TCK'nın 265/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; TCK'nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.