Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 719 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20691 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Temyiz süresi yönünden halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından dilekçenin karar tarihinden itibaren bir aylık süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca Üst Cumhuriyet Savcısının, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2- Sanık ...'in temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, a- Fındıklı C.Başsavcılığı’nın 11.06.2010 tarih, 2010/36 numaralı iddianamesiyle, sanığın ekip otosunun içinde polis memurlarına “sizinle sokakta görüşeceğiz, fındıklıyı size dar edeceğim, bundan sonra aramızda kan var, kendimi de yakacağım, sizi de yakacağım, bu bindiğiniz arabayı ben aldım, bir daha bu devlete para verenin de bu devletin polisinin de a..na koyuyum, istediğiniz cezayı yazın, ödeyenin de ödetenin de a..na koyuyum lan” diyerek, katılanları tehdit ettiğinden bahisle sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan dava açıldığı anlaşılmakla, 11.06.2010 tarihli olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığa kelepçe takılarak etkisiz hale getirildikten sonra ekip otosunda görevlileri tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın katılanların hangi görevinin yapılmasını engellemek için cebir ve/veya tehdit kullandığı karar yerinde denetime imkân verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden ve eylemin TCK'nın TCK’nın 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, b- Hakaret suçundan temel cezanın doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun’un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra artırılması, c- TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince gün adli para cezasının alt sınırının 365 gün olduğu gözetilmeden, 360 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, d- TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, ekip aracında gerçekleşen hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanığın cezasında TCK’nın 125/4. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.