MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Bir kimseye telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması eyleminin ısrarla ve o kişiyi rahatsız etme saikiyle yapılması halinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun oluşacağı düşünülmeden, sanığın mağdurun kullandığı cep telefonunu bir defa aramak suretiyle gerçekleştirdiği eyleminde, ısrar öğesi ile mağduru rahatsız etme özel kastı bulunmadığından, unsurları oluşmayan suçta beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabule göre de;A) Sanığın adli sicil kaydında görülen ve tekerrüre esas alınan İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/83-149 E-K sayılı ilamı hakkında sonradan yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Eetelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesi uyarınca “kovuşturmasının ertelenmesine” karar verilmesi karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, B) Adli sicil kaydında görülen İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesine ait ilam hakkında 6352 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesi uyarınca “kovuşturmanın ertelenmesine” karar verilmiş olması nedeniyle suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında, suçtan doğan maddi bir zararın bulunmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, CMK’nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde oluşacak kanaate göre CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar vermek gerekirken, Kanunda belirtilen kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelemeden sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceği yönünde bir kanaate varılmak suretiyle, kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.