MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, jandarma görevlisi olarak görev yapan mağdura söylediği kabul edilen “sen kimsin” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,2- Sanık hakkında müdafinin “lehe olan yasal hükümlerin uygulanmasını” talep etmesi ve TCK'nın 51. maddesindeki erteleme hükümlerine göre sanığın lehine olması karşısında, hakaret suçunda TCK'nın 50. maddesindeki adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımların, görevi yaptırmamak için direnme suçunda ise, TCK'nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımların sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi, 3- Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından doğan maddi bir zararın bulunmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle, CMK’nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde nasıl bir kanaate varıldığı açıklanmadan “hakkında öncesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması” biçimindeki karar tarihi itibariyle kanuni olmayan gerekçe ile hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.