MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetTEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, O Yer Cumhuriyet Savcısı KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 02.02.2012 tarihli tutanak içeriği, katılanların ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, yokluklarında hakarette bulunduğu zabıta görevlileri katılan ..., ... ve Abdullah Yakar'ın, olay günü görevli olduklarının anlaşılması ve katılan ...'nin suçun mağduru olmayıp, mağdurlar ... ile Abdullah Yakar'ın isimlerinin de, karar başlığında gösterilmemesi hususlarının mahallinde düzeltilebileciğinin belirlenmesi karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen ba??kaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1-Uygulamaya göre sonuç hapis cezasının, 1 yıl 21 ay 17 gün yerine, 1 yıl 21 ay 18 gün olarak belirlenmesi, 2-TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, sonuç hapis cezasının 1 yıl 21 ay 17 güne indirilmesi ve TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.