MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nisbi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın daha önce hükümlü olarak bulunduğu ceza infaz kurumundaki hükümlü arkadaşına göndermiş olduğu faks içeriğinde "sen de beni soracak olursan hamdolsun iyiyim, ciğersiz ve de Allah korkusu olmayan birtakım insanlar yüzünden buraya geldik, onların hepsini Allaha havale ediyorum" şeklindeki sözlerin katılan ve müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve doğrudan katılan ile müştekiye yönelik söylendiğinin dosya kapsamından şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilememesi karşısında, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.