MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldüTemyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştirAncak;1- Sanığın, tedavi amacıyla ...Devlet Hastanesi Acil Servisine geldiği, doktor olan şikayetçi ...'ın bandajlı elini açmasını söylediğinde sanığın müştekiye hitaben "asıl sen aç ben bi göreyim" dediği, şikayetçi ...'in bu şekilde konuşamayacağını söylemesi üzerine, sanığın "gerizekalı, aptal, kendini ne zannediyorsun" diye hakaretlerine devam ettiği, bu esnada polis memuru olarak görev yapan ve adli bir evrak için doktor raporu almak için hastanede bulunan katılan ...'ın ve görev arkadaşı tanık ...'nun birlikte sanığı koridora çıkardıkları, burada kimlik sorduklarında sanığın kimlik göstermemesi üzerine ekip aracına bindirdikleri, sanığın katılan ...'e "ben biliyorum, sen doktoru koruyorsun, doktorla aranda ilişki var, ben bunu araştırıp ortaya çıkaracağım" diyerek hakaret ettiğinin kabul edildiği somut olayda, sanığın şikayetçi ve katılana kısa aralıklarla hakaret etmesi karşısında, sanık hakkında temel ceza belirlendikten sonra TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, ayrı ayrı iki kez mahkumiyet kararı verilmesi,2- TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.