Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16483 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehditHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın müştekilere “sizin maaşınızı ben ödüyorum” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararları verilmesi,Kabule göre,1- Hakaret suçunda temel ceza belirlenirken doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesi uygulanması,2- TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmeli, TCK’nın 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” ilkesi de gözetilmelidir.Geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden TCK'nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret ve 106/1. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunda temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,3- 17/07/2013 tarihli duruşmada talep eden sanık hakkında, CMK'nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,4- Sanığın, müştekilere karşı hakaret ve tehdit eylemlerini aynı olay bütünlüğü içinde tek fiille gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın 43. maddesinin uygulanmasıyla yetinilmesi yerine, yanılgılı değerlendirmeyle sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından iki ayrı hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.