Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 365 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20874 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, katılana söylediği kabul edilen "sen kimsin bize talimat veriyorsun, biz PKK'lı mıyız, neden anneme bağırıp çağırıyorsun, gavur polisisiniz, böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum, benim savcı tanıdığım var, sana yapacağımı biliyorum" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde; sanığın adliye girişinde, katılan polis memuru tarafından metal detektör kapı girişinden girmesi için ikaz edilmesi üzerine "sen kimsin bize talimat veriyorsun, biz PKK'lı mıyız, neden anneme bağırıp çağırıyorsun, gavur polisisiniz, böyle devlet olmaz, sizin maaşınızı ben veriyorum, benim savcı tanıdığım var, sana yapacağımı biliyorum" şeklinde konuştuğunun anlaşılması karşısında, görevliye direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 3- Kabule göre de; a- Karar duruşmasında hazır bulunan sanığa son söz hakkı verilmeyerek CMK'nın 216/3. maddesine aykırılık yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması b- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, c) TCK'nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.