Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 318 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 21467 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, yaralamaHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak görevi yaptırmamak için direnme suçundan gerekçesiz hüküm kurulması, Kabule göre de; 2- Sanığın, kavgaya müdahale eden müşteki polis memuru ....’ı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama eyleminin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir unsurunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında ayrıca yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 3- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilmesine karşın, hakaret ve yaralama suçlarının seçenekli ceza içermesi karşısında, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi, 4- Sanığın yaralama eylemini bıçakla ve müştekinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle gerçekleştirdiği anlaşılmakla, TCK’nın 86/2-c-e madde ve fıkralarında düzenlenmiş olan birden fazla nitelikli halin aynı olayda birleşmiş olması karşısında, mahkemenin temel cezayı tayin ederken bu hususu göz önünde bulundurabileceği ve nitelikli haller sebebiyle bir kez arttırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek, sanığın cezasında iki kez arttırım yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, 5- TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.