Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2261 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 23671 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Kötü muamele, 4320 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-TCK’nın 232. maddesi, yaralama, tehdit ve sövme gibi Kanunun başka maddelerinde açıkça suç olarak düzenlenmiş eylemler dışında kalan ve failin aynı konutta birlikte yaşadığı kişilere karşı gerçekleştirdiği, çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme, korkutma vb. eylemleri kötü muamele suçu olarak düzenleyip yaptırıma bağlamaktadır. Somut olayda, mağdurun iddialarının yaralama suçu kapsamında kaldığı ve torunu olan mağdura karşı kötü muamele olarak kabul edilen başkaca eylemlerin neler olduğu ne şekilde süreklilik gösterdiği denetime olanak verecek biçimde açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle kötü muamele suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2-Sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulurken temel cezanın belirlenmesinde ve tekdiri indirim uygulanmasında kanun maddelerinin gösterilmemesi, 3-Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi karşısında, TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi, 4-Hükümden sonra, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08.03.2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanunun, 13/1. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur." şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hakim tanımının aile mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında, tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı verilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.