MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : MüstehcenlikHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Sanığa yükletilen müstehcenlik eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Sanık hakkında belirlenen 5 ay hapis cezasının, TCK’nın 32/2 maddesi uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak uygulanmasına karar verilmesine karşın, daha sonra CMK’nın 223/3-a maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek, hükümde çelişkiye düşülmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası; tebliğnameye kısmen uygun olarak, “ceza verilmesine yer olmadığı kararına ilişkin kısmın çıkarılması” biçiminde, HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.