Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2213 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18849 - Esas Yıl 2016





İmar kirliliğine neden olmak suçundan sanık ...’nın mahkumiyetine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/1. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2012 tarihli ve 2010/315 esas, 2012/1097 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/02/2013 tarihli ve 2012/1696 esas, 2013/258 sayılı kararına konu suçu işlediğinden bahisle erteli cezasının aynen infazına ilişkin Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2013 tarihli ve 2013/286 esas, 2013/610 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2016/448 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 05/1/2016 tarih ve 392564 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem yazısında “Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresinde işlemiş olduğu Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/02/2013 tarihli ve 2012/1696 esas, 2013/258 sayılı kararına konu suçtan dolayı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş bulunulması karşısında, kurulan hükmün henüz hukukî bir sonuç doğurmadığı, bu nedenle denetim süresinde işlenmiş suç olarak kabul edilemeyeceği, bu kapsamda erteli cezanın aynen infazına karar verilemeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: TCK'ın 51.maddesinin 7. fıkrasında; "    Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” hükümleri yer almaktadır. Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemeye göre hakkında erteleme kararı verilen sanık denetim süresi içinde içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen çektirilmesine karar verilecektir. İnceleme konusu somut olayda; sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği gerekçesiyle cezanın aynen çektirilmesine karar verildiği, bu karara karşı sanık tarafından yapılan itiraz üzerine de Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2016/448 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Kasten yeni bir suç işlendiğinden bahsedebilmek için bu suçtan yapılan yargılama sonunda verilen kesinleşmiş bir mahkumiyetin bulunması gerektiği, ancak denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiği ihbarında bulunan Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 12/02/2013 tarih 2012/1696 Esas, 2013/258 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, sanığın yaralama eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı görülmektedir. Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir. Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, CMK’nın 223. maddesinde sayılan hükümlerden olmayıp, bu kararların kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak kabul edilme imkanı bulunmadığından, TCK'nın 51/7. maddesindeki koşullar oluşmamasına karşın, sanık hakkında erteli cezanın aynen çektirilmesine karar verilemeyeceğinden, itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçeyle reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1-Sanık ... hakkında, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2016 tarihli ve 2016/448 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, 2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.