Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1937 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 21079 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir; Ancak; 1-TCK'nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın kardeşi ... ile karakol önünden geçerken....'nın.... hitaben “karakol var devlet var, sen niye karakala başvurmuyorsun” diyerek eliyle polis karakolunu işaret ettiği ancak karakolda görevli bulunan komiser ...'ın sanığın kendisine hakaret ettiğini düşünerek yanlarına gidip sanığın burnuna yumruk attığı ve olaya müdahale eden polis memurlarına sanığın direndiği iddia edilen olayda, sanığın kendisine yumruk atılmasına rağmen zorla karakola götürülmek istenmesine karşı çıkma şeklinde gerçekleşen eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a- Müştekilerle aynı karakolda görev yapan komiser ...'ın sanığın kendisine hakaret ettiğini düşünerek burnuna yumruk vurması sebebiyle gelişen olayda, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK’nın 29, hakaret suçundan aynı yasanın 129. maddeler gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, b- Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme fiilini birden fazla kişi birlikte olacak şekilde ve işlemesine rağmen haklarında TCK'nın 265/3 maddesinin uygulanmaması, c- Sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan TCK'nın 43/2. maddesi gereğince hüküm kurularak, CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması, d- TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.