Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1745 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 19699 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık olup, yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu, Anlaşıldığından, sanık ...’nın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, 2- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, sanığın aşamalardaki beyanında atılı suçlamayı inkar etmesi ve olay yerine sonradan gittiğini belirtmesi, sanık ...’nın, sanık ...’nın olay yerinde olmadığını doğrulaması, mağdurun soruşturma aşamasındaki beyanında iki kişinin kendisine taş attığını söylemesi, tutanak mümzisi olan tanık ...’ın kovuşturma aşamasındaki beyanında sanıklar.... ve ...’nın taş attığını gördüğünü, sanık ...’nın olayın uzağında bir aracın içerisinde durduğunu belirtmesi ve zabıta memuru olan ...’nın aşamalardaki beyanlarında sanık aleyhine bir anlatımda bulunmaması karşısında, diğer tutanak mümzileri ..., .... ve....’un da tanık olarak dinlenilmesi ve tüm kanıtların birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; Sanığın hissesi bulunan.... Belediye’nin yol geçirmeye yönelik çalışma yaptığı sırada, arsa parası ödenmediği için sanığın bu çalışmanın yapılmasına karşı çıktığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.