Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1705 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20853 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanığın adli sicil kaydında görülen Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1665 E. 2009/816 K. sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan ertelemeli 5 ay hapis cezasının tekerrüre esas olmasına karşın sanıklar hakkında TCK'nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Hakaret suçunun dükkanın dışına çıktıktan sonra aleni bir yer olan sokakta işlenmesine karşın, sanık hakkında TCK'nın 125/4. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşıldığından, sanık ...'nün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ...'nin görevi yaptırmamak için direnme ve ...'nin hakaret suçundan kurulan hükümleri temyizlerine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, a) Sanıkların üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu kabul etmedikleri, 25/02/2012 tarihli olay tutanağında sanıklara isnad edilen somut bir cebir ya da tehdit eyleminin bulunmadığı, 09/03/2012 tarihli iddianamede eylemin “.... müştekilerin üzerine yürüdükleri ve müştekileri “sizi buradan sürdüreceğim” şeklinde tehdit ettiklerinin belirtildiği, Mahkemece “... ancak sanıkların karakola gitmemek için müştekilerin üzerine yürüyerek müştekilere “sizi buradan sürdüreceğim” şeklinde tehdit içeren sözler söyledikleri anlaşıldığından müsnet suçlardan sanıkların cezalandırılmalarına....” karar verildiği, “sizi buradan sürdüreceğim” ifadesinin ise tehdit sayılamayacağı dikkate alındığında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ve sanıkların polislere nasıl direndiği CMK'nın 230/1, b-c maddesine uygun şekilde kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yüklenen suçların oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; Sanıkların eyleminin birden fazla kişi ile gerçekleştirildiği ve müştekilere yönelik olduğu kabul edilmesine karşın TCK'nın 265/3 ve 43/2. maddelerinin uygulanmamış olması, Sanıklardan ...'nün adli sicil kaydında görülen Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1665 E. 2009/816 K. sayılı ilamı ile kasten yaralama suçundan ertelemeli 5 ay hapis cezasının ve sanıklardan ...'nin adli sicil kaydında görülen Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/714 E. 2008/1223 K. sayılı ilamı ile 6136 sayılı yasanın 13/1 maddesine aykırılık suçundan 1 yıl hapis cezasının tekerrüre esas olmasına karşın sanıklar hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamış olması, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK’nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmemesi, b) Sanıklardan ...'nin üzerine atılı hakaret suçunu inkara yönelik savunması, 07/06/2012 tarihli celsede dinlenen tanık ...'ın, 25/02/2012 tarihli emniyet ifadesi ile çelişir şekilde sanığın herhangi bir şey söylemediğine dair beyanda bulunması, emniyet ifadesi ile mahkeme beyanı arasındaki bu çelişkinin giderilmemesi, buna göre müştekilerin anlatımları ile tanık anlatımları ve olay tutanağı arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı ve sanığın eylemi somut olarak açıklanıp tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik incelemeyle karar verilmesi, Kabule göre de; Sanığın adli sicil kaydında görülen Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/714 E. 2008/1223 K. sayılı ilamı ile 6136 sayılı yasanın 13/1 maddesine aykırılık suçundan 1 yıl hapis cezasının tekerrüre esas olmasına karşın sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamış olması, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK’nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.