Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair ...(...) 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 26/12/2013 tarih ve 2013/242 esas, 2013/1088 karar sayılı hükmün, sanık ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 12/05/2016 tarih ve 2015/25973 esas, 2016/10331 sayılı kararıyla; “Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan vekilinin hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz ettiği anlaşılmakla, temyizin kapsamının sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu ve sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen beraat hükmünün temyiz kapsamı dışında olduğu belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, diş hekimi olarak görev yapan katılana söylediği kabul edilen “okumuşsunuz ama adam olamamışsınız, sana bu diplomayı verenin” şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,2- Kabule göre de;a- TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince, 1 yıl karşılığı adli para cezasının 365 gün yerine, 360 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,b- Katılan kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirdiğinden, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve katılan ... vekili ile sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2016 tarih ve 4 - 2014/96522 sayılı yazısı ile;İtiraza konu uyuşmazlık, sanık ...'nin ... Atatürk Devlet Hastanesi Diş Polikliniğinde, diş hekimi olarak görev yapan ...'a yönelik sarf ettiği “okumuşsunuz ama adam olamamışsınız, sana bu diplomayı verenin” şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte bulunup bulunmadığına eylemin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.5237 sayılı TCK’nun "hakaret" başlıklı 125. maddesinde; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.(3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır” hükmü yer almaktadır.Maddenin birinci fıkrasında hakaret suçunun temel şekli, üçüncü ve dördüncü fıkralarında ise nitelikli halleri düzenlenmiş olup, madde gerekçesinde de; “Hakaret" fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığıdır” şeklinde açıklama yapılmıştır. Buna göre, suçun konusu kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, somut bir fiil veya olgu isnat etme ya da sövme suretiyle kişilerin onur, şeref ve saygınlığına saldırma eylemi hakaret suçunu oluşturacaktır. Ceza Genel Kurulu’nun 31.10.2012 gün ve 850-1828, 26.06.2012 gün ve 419-247, 27.10.2009 gün ve 196-248, 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda, 765 sayılı Türk Ceza Kanundaki Hakaret ve sövme suçu ayrımı kaldırılmıştır. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olduğundan bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; maddi olayda, saat 18:15 sıralarında sanık ...'nin nin "acil geliyorum, benim hastama derhal bakılacak" diye tıbbı sekreter ...'ya bağırdığı, "beni bu odadan kimse çıkartamaz, hastama baktırmadan gitmem" diyerek hastasının tedavi edilmesini istediği ancak mesai saatinin bitmesi ve tedavinin 24 saat açık Ağız ve Diş sağlığı merkezinde yapılması gerektiğini belirterek görevlilerce başka tedavi kurumuna yönlendirildiği ancak sanığın, odadan çıkmak istememesi üzerine, hastande bulunan güvenlik ekbinin çağrıldığı ve sanığın "sağlıkçı yakınlarım var, onları arayıp seni sürüm sürüm süründüreceğim" diyerek tehdit ettiğini, güvenlik personeli tarafından çıkarılırken "okumuşsunuz ama adam olamamışsınız, sana bu diplomayı verenin" diye hakaret ettiği şeklinde gerçekleşen eylemde,Sanık ...'nin katılan diş doktoru ...'a yönelik sarf ettiği sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğu ve tahkir edici nitelikte aşağılayan bir küçültücü değer yargısı taşıyan açıklamaları içerdiğinin kabulüyle, sanık hakkında hakaret suçunun yasal öğelerinin oluştuğu nedenle, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 12/05/2016 gün ve 2015/25973 esas, 2016/10331 karar sayılı bozma kararının kaldırılması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenle ve tüm dosya kapsamına göre,1- İtirazımızın KABULÜNE,2- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 12/05/2016 gün ve 2015/25973 esas, 2016/10331 karar sayılı bir nolu bozma kararının KALDIRILMASINA,3-... 7 Sulh Ceza Mahkemesinin, 22/10/2013 tarih ve 2013/259 esas ve 2013/828 karar sayılı ilamıyla, 1- TCK 125/1-3/a, 125/4, 62 md 11 Ay 20 Gün Hapis ve TCK 50/1-a md 7.000 TL Adpc cezalandırılmasına ilişkin kararın ONANMASINA,4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,itirazen arz ve talep olunur.” denilerek, itirazda bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, sanığın sarf ettiği sözlerin, hakaret suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir. III- KARARDosyanın incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.Somut olayda; Katılan ...'ın ... Atatürk Devlet Hastanesi Diş Polikliniğinde diş hekimi olarak görev yaptığı, suç tarihinde saat 18:15 sıralarında sanığın polikliniğe giderek "acil geliyorum, benim hastama derhal bakılacak" demesi üzerine, katılanın sekreteri olan tanık ...'nın sanığa, randevuların dolu olduğunu, yardımcı olamayacaklarını, ağız diş sağlığı merkezinin 24 saat açık olduğunu, dilerse oraya gidebileceğini belirtmesine rağmen, sanığın katılana "beni bu odadan kimse çıkartamaz, hastama baktırmadan gitmem" dediği, güvenlik görevlisi çağrılması üzerine de "okumuşsunuz ama adam olamamışsınız, sana bu diplomayı verenin'' diyerek hakaret ettiğinden bahisle mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek;Dairemizin 12/05/2016 tarih ve 2015/25973 esas, 2016/10331 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 19/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.