MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak,Sanık ile müştekinin arasında geçmişe dayalı bir husumet bulunduğu, sanığın müştekinin kızı ile evlenmelerine izin vermediği için müştekiyi çeşitli tarihlerde arayarak huzur ve sükununu bozduğu ileri sürülerek açılan kamu davasında, sanığın müşteki ile görüşme sürelerinin (98), (126), (191), (172) saniye olduğu, aramalardan rahatsız olduğunu beyan eden müştekinin sanık ile telefonda bu kadar uzun süre görüşmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, kaldı ki sanığın savunmasında, rahatsız etmek amacı ile aramadığını, kız arkadaşına ulaşamayınca müştekiyi aradığını beyan ettiği dikkate alındığında, sanığın eyleminde müştekiyi rahatsız etme özel kastının ne şekilde oluştuğu tartışılıp açıklanmadan sanık hakkında yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık ...'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.