Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15346 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32096 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehditHÜKÜMLER : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, eşinin işyerinde sorunlar yaşaması nedeniyle bu işyerinin müdürü olan müştekiye "eşimle alıp veremediğin ne lan" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,2- Sanığın eşi olan tanık ... çalışma süresinin 12-14 saat olması nedeniyle eşinin işyerine gelip bu durumu işyerinin müdürü olan katılan ile konuşmak için olay yerine geldiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığın eşin olan ... tanık sıfatıyla dinlenmesi, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, tehdit ve yaralama suçlarında TCK'nın 29., hakaret suçunda ise aynı Kanunun 129. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,3- Sanık hakkındaki temel cezaların, TCK'nın 3. maddesindeki "fiilin ağırlığıyla orantılı ceza verilmesi ilkesine" aykırı olarak ve oluşa uygun olmayan gerekçelere de dayanılarak alt sınırdan fazlaca uzaklaşılarak hüküm kurulması,4- TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması ve TCK'nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık ... 'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.