MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Sanığın katılan ...'a gönderdiği 14/10/2011 tarihli mesajın tehdit içerikli olduğu belirtilerek tehdit suçundan dava açılmasına rağmen, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan TCK'nın 125/1 maddesi uygulanmak suretiyle CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,2- Sanık hakkında, katılan ...'a gönderdiği 14/10/2011 tarihli mesaj nedeniyle TCK'nın 125/1. maddesi kapsamındaki takibi şikayete bağlı olan hakaret suçundan hüküm kurulmuş olup, bu suçun aynı Kanunun 73/1. maddesi uyarınca 6 aylık şikayet süresine tabi olduğu, sanığın eyleminin katılana karşı 14/10/2011 tarihinde gerçekleştiği, katılanın ise sanık hakkında 22/10/2012 tarihinde şikayetçi olduğu, bu şekilde şikayet hakkının 6 aylık kanuni süresi içinde kullanılmadığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 73/1 ve CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmesi, 3- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığa yükletilen ve seçimlik ceza içeren hakaret suçunda temel ceza olarak hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK'nın 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...'nın, temyiz nedenleri yerinde görülerek tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.