Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 146 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 16917 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralamaHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde; Temyiz dilekçesinin bir haftalık yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak sanık ...'un TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizinde; Kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, hükmün temyiz edilemez olması nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itirazın, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 315. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, Yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA, 3- Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre dosya görüşüldü. A) Sanığın atılı suçlamayı inkar etmesi, mağdurun kolluk ifadesiyle çelişecek biçimde kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, sanığın kendisine yönelik tehdit içeren bir söz söyleyip söylemediğini hatırlayamadığını beyan etmesi, tanıkların da tehdide yönelik bir anlatımlarının bulunmaması karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, B) Kabule göre de; a) Sanığın söylediği kabul edilen "bunun hesabını senden sorarım" sözünün TCK'nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde tarifi yapılan “sair tehdit” suçunu oluşturduğu halde sanık hakkında aynı Kanun maddesinin birinci cümlesi uygulanmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini, b) Sanığın, adli sicil kaydı incelendiğinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin tek bir kaydın bulunmasına rağmen, tekerrüre esas sabıkası bulunması biçimindeki yerinde olmayan gerekçeyle, TCK'nun 51/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, c) Sanığın, “mağdur doktorun muayene odasından çıkmaları konusunda kendilerini sert bir uslupla uyardığı, bunun üzerine aralarında karşılıklı tartışma çıktığı” yönündeki savunması karşısında özellikle kollukta bilgi sahibi olarak ifadelerine başvurulan... ve....'un tanık olarak dinlenilip, beyanları diğer tanık beyanları ile karşılaştırılarak olayın çıkış sebebi ve gelişimi şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.