Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1392 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20698 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanık ...'ın polis memurlarına hitaben söylediği kabul edilen “... beni karakola götüreceksiniz lan” ve şeklindeki sözünün mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi, 2- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Çankırı C.Başsavcılığı’nın 31.07.2006 tarih, 2006/327 numaralı iddianamesiyle, sanığın “sizi hiç unutmayacağım, sizin çocuğunuz çocuğunuz vardır, onlar dışarıya çıkamayacak, gözüm üzerinizde olacak" şeklinde müştekileri tehdit ettiğinden bahisle sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan dava açıldığı, 31.07.2006 tarihli olay tutanağı ve aynı tarihli müşteki ifade tutanaklarında, sanığın kelepçe takılarak emniyete götürüldükten sonra işlemleri yapıldığı sırada görevlileri tehdit ettiğinin anlatıldığı, Mahkemenin de sanık polis merkezine götürüldükten sonra sözkonusu tehdit içeren ifadeleri kullandığını kabul etmesi karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının gerçekleşmediği, eylemin TCK’nın 106/1. maddesinde yer alan tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden; yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.