MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunda, suçun maddi unsurunu oluşturan eylemlerin ısrarla ve suç kastı ile gerçekleştirilmesinin gerektiği, yargılamaya konu somut olayda, dosya içerisinde yer alan HTS kayıtlarına göre, sanığın, katılanı 3 aylık sürede üç kez aramasında ısrar unsurunun olaşmadığı anlaşıldığından yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,2- Kabule göre de,Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında, suçtan doğan maddi bir zararın bulunmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi, yargılama esnasındaki olumlu tutum ve davranışları nedeni ile de indirim nedeni uygulanması karşısında, CMK’nın 231/6. maddesindeki diğer koşulların tartışılması yerine “bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” biçimindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.