MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : İşyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ancak; Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 19.03.2014 tarihli bozma ilamında belirtilen, 1412 Sayılı CMUK'nın 326/son maddesindeki aleyhe hüküm kurma yasağının sonuç ceza miktarına ilişkin olduğu gözetilmeden, Yerel Mahkeme tarafından TCK'nın 116/4. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra aynı Kanunun 116/2. maddesi uyarınca ceza tayini yoluna gidilip, bu defa anılan Kanun maddesinde, adli para cezası ile hapis cezasının birbirine seçenek olarak düzenlendiği gözetilmeden hem hapis hem de adli para cezasına hükmolunmak suretiyle hükmün karıştırılması, Kanuna aykırı ve sanık ...'nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.