Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13305 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8066 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,A. Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanınının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunda; temel cezanın doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun'un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra arttırım yapılmış ise de sonuç cezanın değişmediği,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak;TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak “TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması” biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B. Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 10.11.2008 tarihli tutanak içeriği, katılan anlatımı ve tanık ifadelerindeki, sanığın tehdit olarak söylediği sözlerin farklı olması, mahkeme tarafından da hangi sözlerin TCK'nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamında tehdit olarak kabul edildiğinin kararda gösterilmemesi karşısında, tutanak ve beyanlar arasındaki çelişkinin taraflardan sorularak giderilmeye çalışılması, çelişki giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip beyanlardan hangisinin üstün tutulduğu gösterilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,2- Adli para cezasının ödeme şeklinin TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca, mehil verme veya taksitlendirme olarak tercihli düzenlenmesine karşın, her iki seçeneğin de birlikte uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.