Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1320 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 20732 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, 6136 sayılı yasaya muhalefet, kasten yaralamaHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1) Suça sürüklenen çocuk ...’e yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminin; aynı Yasanın 15/1 maddesi kapsamında olduğu halde, anılan Kanunun 15/4. maddesi uygulanmış ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılmayacağı,2) Sanık .....hakkında katılanlar ...’e ve ...’e karşı kasten yaralama suçlarından verilen beraat kararlarının da yerinde olduğu,Anlaşıldığından katılan suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve katılan ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,3) Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme ile Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanık ...’ın, zabıta memuru katılan'a söylediği "hadi len işinize bakın, kaldırmıyorum len siz kimsiniz?" şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki iddianamede belirtilen sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması karşısında, hakaret suçunun unsurlarının oluşmayacağı da göz önüne alındığında, suçun unsurlarının hangi surette gerçekleştiği açıklanmadan, CMK'nın 34, 230. maddelerine aykırı şekilde, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, b) Katılan .......’in soruşturma evresindeki 02.04.2010 tarihli ifadesinde, sanık ...’ın kendisine karşı herhangi bir eyleminin olmadığını beyan etmesi ve sanık hakkında sadece katılan ...’ya karşı hakaret suçundan dava açılmasına karşın, sanık hakkında her iki suçta TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması,c) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,d) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, sadece katılan ...’ya karşı hakaret suçundan dava açılmasına karşın, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması ve yaş küçüklüğü indiriminin tatbik edilmemesi, uygulanan maddeler uyarınca da eksik cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... ile ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.