Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1257 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18992 - Esas Yıl 2016





Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2016 tarihli ve 2015/846 esas, 2016/457 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/12/2016 gün ve 394723 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem yazısında; “T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde "Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.", 142. maddesinde "Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.", 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 3/1. maddesinde "Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir.", 4/1. maddesinde "Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re'sen karar verebilir. 6. madde hükmü saklıdır.", 5/1. maddesinde "İddianamenin kabulünden sonra, işin davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.", 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 27. maddesinin 1. fıkrasında "Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür.", 2. fıkrasında ise "Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür.", şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Çanakkale yargı sınırları içerisinde birden fazla Asliye Ceza Mahkemesi bulunması karşısında, söz konusu kamu davasının görevsizlikle Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: Anayasanın 37/1. maddesi uyarınca; "hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz." Anayasanın 142. maddesine göre de "mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulü kanunla düzenlenir." Aynı doğrultudaki 5271 sayılı Yasanın 3/1. maddesi gereği “mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir." Aynca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesi uyarınca; "her şahıs, ... kanuni bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının dinlenmesini isteme hakkına sahiptir." Belirtilen yasal düzenlemeler, demokratik ve hukuka bağlı bir devlet düzeninde kişiler için bir güvence olarak öngörülen 'doğal/yasal yargıç' ilkesinin ve “adil yargılanma hakkının” bir gereğidir. 5187 sayılı Basın Kanunun 27.maddesinde "Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlardan dolayı açılan davalardan, ağır ceza işlerinden olanlar ağır ceza mahkemelerinde, diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür.   Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar iki numaralı mahkemede görülür." hükmüne yer verilmiştir. 5187 sayılı Basın Yasasının 27/2. maddesinde, basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen suçlara ilişkin yetkili mahkemenin özel olarak düzenlenerek, bir yerde birden fazla asliye ceza mahkemesinin bulunması durumunda 2 numaralı mahkemenin bu tür suçlarda yetkili olacağına ilişkin özel yetki kuralı getirilmesi ve somut olayında basılmış eserle işlenmesi karşısında, davanın Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi yerine Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Hakaret suçundan sanık ...’i hakkında, Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/05/2016 tarihli ve 2015/846 esas, 2016/457 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Bozma kararı doğrultusunda, anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.