Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1256 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18547 - Esas Yıl 2016





Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.860,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Trabzon (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2012 tarihli ve 2012/256 esas, 2012/768 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25/11/2016 gün ve 392941 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem yazısında; “Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2012 tarihli kararının kesin nitelikte olduğu, iş bu kararın infazı sırasında 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1-b maddesi uyarınca infazın ertelenmesine dair Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2016 tarihli ve 2012/91 esas, 2012/73 sayılı ek kararın hukuken yok hükmünde olduğu düşünülerek yapılan incelemede,Karar tarihinden önce 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan "1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın internet sitesinde yazmış olduğu yazı sonucu işlediği iddia olunan suçun söz konusu anılan Kanun kapsamında basın yayın yoluyla işlenen suç kapsamında olduğu ve anılan Kanun'un geçici 1-b maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesine kararı verilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın aleyhine olacak şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun.” denilmektedir.Hukuksal Değerlendirme:6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde, “ 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir.” hükümlerine yer verilmiştir.6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi ve madde gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, kanun koyucunun bu düzenleme ile ifade ve basın özgürlüğünü korumayı amaçladığı görülmektedir. Bireylerin basın veya sair yayın vasıtaları yoluyla ortaya koydukları düşünce açıklamaları nedeniyle suçlanmamaları ve haklarında ceza soruşturması veya kovuşturması açılmasının önlemesi amaçlanmış, ayrıca ifade özgürlüğünü ihlal iddialarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde ülkemiz aleyhine açılan tazminat davalarının azaltılması öngörülmüştür. 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi uyarınca hakkında erteleme imkanı getirilen suçların bir kısmı basın ve yayın yoluyla diğer bir kısmı ise sair düşünce açıklaması yöntemiyle işlenen suçlardır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde; “Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar….anlaşılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu tanıma göre kitle iletişim araçları vasıtasıyla işlenen ve üst sınırı 5 yılı aşmayan hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar maddenin kapsamına girecektir. Burada suç ayrımına gidilmediği yalnızca suçun basın veya yayın yoluyla işlenmesinin yeterli olduğu görülmektedir. Basın veya yayın araçları görsel, işitsel, yazılı ve elektronik olabilecektir. Ancak bu araçlar yoluyla işlenen suçun genele açık olması diğer bir deyişle kitle iletişimine açık olması gerekmektedir. İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında .....com//2011/7/taksimde biri-günah-çıkaryor-....... adresi ve sitelerinden yazdığı yazı ve video ile katılana yönelik hakaret suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır. Eylemin basın ve yayın yoluyla gerçekleştirildiği ve suç tarihinin 31.12.2011 tarihinden önce olması gözetildiğinde, sanık hakkında 6352 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesi gerekirken, kovuşturmaya devamla mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Trabzon (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2012 tarihli ve 2012/256 esas, 2012/768 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Bozma kararı doğrultusunda, anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.