MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Sanık hakkında TCK'nın 53/1-a-d-e madde ve fıkrasında yer alan hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde resen uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,Anlaşıldığından sanık ...'in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,2- Sanık hakkında hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda, sanığın mesaj atmak suretiyle katılana yönelttiği "Ara Acil lan'' şeklindeki ifadelerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba, rahatsız edici ve nezaket dışı sözler niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Yaralama suçu yönünden sanığın aşamalardaki inkara yönelik savunmaları karşısında, tanık ...'ın beyanında, katılanın ... ve... tarafından yaralandığını, katılanın dövülmesi hususunda sanık ile... ve ...'ın konuştuklarını, birlikte hareket ettiklerini belirtmesine karşın, katılanın 06/12/2013 tarihli celsede, ... ve ...'ı mahalleden tanıdığını, kendisine saldıran şahısların ... ve ... olmadığını ifade ettiği anlaşılmakla, sanığın yaralamaya azmettirdiğine ilişkin katılanın soyut beyanı dışında, mahkumiyeti için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerin olmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3- Kabule göre de;Sanık hakkında TCK'nın 53/1-a-d-e madde ve fıkrasında yer alan hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.