Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4834 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretHÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde; Sanık ... ve .... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen 26.04.2007 tarihli hükümlerin, Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 21.12.2011 tarihli düzelterek onama kararıyla kesinleştiği, diğer sanıklar... ve ... hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümler ile hakaret suçundan tüm sanıklar hakkında kurulan hükümlerin bozulduğu, bozmanın mahiyetine göre sanık ...’e teşmilinin hukuken mümkün olmadığı, bozmanın sirayeti şartları bulunmadığı gibi mahkemece herhangi bir teşmil kararı da verilmeden bozmadan sonraki yargılamada sanık ... yönünden de 18.09.2012 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, daha sonra sanığın denetim süresi içinde suç işlediği gerekçesiyle 29.12.2015 tarihinde hükmün açıklanmasına karar verildiği görülmekle, sanık hakkında kesin hükümden sonra verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve sonrasında da hükmün açıklanması kararları yok hükmünde olup temyiz incelemesine konu bir karar bulunmadığı, Anlaşıldığından, sanık ...’in tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, 2- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.