Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1190 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18984 - Esas Yıl 2016





Hakaret suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2016 tarihli ve 2015/566 esas, 2016/224 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19/12/2016 gün ve 398636 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “ 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/1. maddesinde yer alan “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın cep telefonundan 03/11/2014 tarihinde katılana SMS vasıtasıyla hakaret etmek eylemine ilişkin, 6 aylık şikayet süresi geçtikten sonra, müştekinin 14/09/2015 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak şikayet hakkını kullandığı, yasal süreden sonra yapılması nedeniyle suça ilişkin şikayet hakkının düştüğü, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verildiği,5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmünün bulunduğu,Aynı Kanun’un 73. maddesinde, "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." hükümlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında ise,"...Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü bulunmaktadır.İncelenen dosyada; sanığın, müştekiye 03.11.2014 tarihinde 4 adet mesaj gönderdiği, mesajlarda hakaret içerikli sözcükler bulunduğu, 09.08.2015 tarihinde sanığın müştekiye "eskiler ile işim olmaz, yeniler var artık "şeklinde mesaj gönderdiği, 5237 sayılı TCK'nın 125/2. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı ve aynı madde uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğu görülmektedir. Ancak sanığa isnad edilen hakaret suçu, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardandır. Dolayısıyla bu suçtan kamu davası açılabilmesi için yetkili kişinin altı aylık şikayet süresi içerisinde merciine şikayette bulunması gerekmektedir. Somut olay kapsamında yapılan değerlendirmede, müştekinin, 14.09.2015 tarihli dilekçesiyle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, hakaret suçundan sanık hakkında şikayetçi olduğu görülmektedir. İddianameye konu edilen mesaj yoluyla hakaret suçunun suç tarihi 03.11.2014 olarak gösterilmiştir. Sanığın müştekiye 03.11.2014 tarihinde gönderdiği mesajların hakaret içerdiği, ancak 19.08.2015 tarihinde gönderilen mesajda hakaret içerikli herhangi bir sözcüğe yer verilmediği, bu suretle suçun işlendiği tarih ile şikayet tarihi arasında altı aylık yasal hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır. Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2016 tarihli ve 2015/566 esas, 2016/224 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2-Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/1 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.