Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1187 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18988 - Esas Yıl 2016





İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2 (iki kez), 151/1 (iki kez), 31 (dört kez) ve 52. (dört kez) maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 şer kez 200,00 Türk Lirasi adli para cezaları ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince haklarındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2007 tarihli ve 2005/245 esas, 2007/112 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuk ...'in deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine dosyanın ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak, sanıkların 5237 sayılı Kanun’un 116/2 (iki kez), 151/1 (iki kez), 31 (dört kez) ve 52. (dört kez) maddeleri uyarınca ayrı ayrı 2 şer kez 200,00 Türk Lirasi adli para cezaları ile cezalandırılmalarına ilişkin İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2015 tarihli ve 2015/217 esas, 2005/382 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19/12/2016 gün ve 396412 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi. İstem yazısında; “ Dosya aslının hırsızlık suçu yönünden temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiği anlaşılmakla dosyanın onaylı sureti üzerinde yapılan incelemede, Dosya kapsamına göre, 1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda suça sürüklenen çocuk ... hakkında İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2007 tarihli ve 2005/245 esas, 2007/112 sayılı ilamına konu ilk kararın itiraz edilmeksizin 07/03/2007 tarihinde kesinleştiği, İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2010 tarihli ve 2007/374 esas, 2010/382 sayılı kararına konu 2. suçun ise 05/05/2007 tarihinde işlendiği ve söz konusu bu kararın 18/12/2014 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuk hakkında duran zamanşımı süresinin 05/05/2007 tarihinde yeniden işlemeye başladığı, kararın verildiği 30/06/2015 tarihi itibarıyla 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, mahkûmiyetine karar verilmesinde,2- Her ne kadar suça sürüklenen çocuk ... yönünden İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/06/2015 tarihli ve 2015/217 esas, 2005/382 sayılı kararı ile İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2007 tarihli hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresinde işlediği iddia olunan ihbara konu İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2010 tarihli ve 2007/374 esas, 2010/382 sayılı ilâmının sanık ile bir ilgisinin bulunmadığı gibi sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlemediği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddianamede açıklanan eylemlere, mahkemece verilen cezalara, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nca hazırlanan 27/01/2017 tarih ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/01/2017 tarih ve 2017/1 sayılı iş bölümü kararına ve kanun yararına bozma talebinin kapsamı ile tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesi'nin görevine girdiğinden, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın 8. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.