İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2-4 ve 119/1-c maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2014 tarihli ve 2008/593 esas, 2014/345 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28/12/2016 gün ve 400289 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “ Kararın diğer sanıklar tarafından temyiz edilmesinden dolayı dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi nedeniyle dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 116/2-4. maddesi gereğince hükmedilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, aynı Kanun’un 119/1-c. maddesi gereğince bir kat artırılması esnasında, 2 yıl 12 ay yerine 3 yıl hapis cezası yazılarak fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK'nun 61/6. fıkrasında "Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmî takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez." hükmü öngörülmektedir.Aynı Kanunun 116/1. maddesinde; “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verildiği,TCK’nın 116/2.maddesinde; “Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” hükmünün bulunduğu,TCK’nın 116/4.maddesinde; “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” düzenlemesinin yer aldığı,Ayrıca TCK'nın 119/1.maddesinde; “ Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;a) Silahla,b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” hükmü bulunmaktadır.İncelenen dosyada; sanık hakkında TCK'nın 116/2-4. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası tayin edildiği, verilen temel ceza üzerinden TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca bir kat artırım yapıldığı, bu suretle sonuç hapis cezasının 2 yıl 12 ay şeklinde belirlenmesi gerekirken, 3 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayininin hukuka aykırı olduğu belirlenmiştir.Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ... hakkında, Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2014 tarihli ve 2008/593 esas, 2014/345 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, mahkemesince cezanın teşdiden takdir edildiği de gözetilerek, sanık hakkında TCK'nın 119/1-c. maddesi gereğince bir kat artırım yapılmasına, sanığın sonuç olarak 2 yıl 12 ay hapis cezasıyla CEZALANDIRILMASINA, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.