Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10152 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21979 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak,1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.Sanıkların, suç tarihinde, haklarında yapılan şikayet üzerine kimlik konrolü yapmak isteyen müşteki polis memurlarına hitaben söyledikleri "ulan oğlum" şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıkların yönelttiği sözlerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba söz ve hitap şekli niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,2- Sanıkların birden fazla mağdura karşı tek eylemle hakaret suçunu işlediklerinin kabul edilmesine karşın TCK.nun 43/2. maddesinin uygulanmaması,3- Sanık ...'ın önceki mahkumiyetine konu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 5560 sayılı Kanunla değişik 191/2. maddesine göre tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, bu tedbirin gereklerine uyması halinde ise açılmış olan davanın düşmesine karar verilecek olması karşısında, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı saptanarak, sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4- Sanık ...'in sabıka kaydında yer alan ve hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasını gerektirebilecek olan Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/104 Esas ve 2001/1025 Karar sayılı ilâmı getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,5- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,Kanuna aykırı ve Sanıklar ..., ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.