Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11052 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde ....'e kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya elektronik ortamda Dairemize gönderilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava dilekçesinde; oğlu ...'nin ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirkette tek ortak ve hissedar olduğu, şirketten kendi lehine pay devri yapılabilmesi için ...'ye kayyım tayin edilmesi istenmiş, mahkemece kayyım atanmasında küçüğün yararı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi gereğince bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa ilgilinin isteği veya re'sen küçüğe veya kısıtlıya vesayet makamınca kayyım atanır. Somut olayda yasal temsilcinin menfaati ile çocuğun menfaati çocuğun sahip olduğu şirketten davacıya pay devri konusunda çatıştığına göre Türk Medeni Kanunu'nun 426/2.maddesi gereğince kayyım tayin edilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.