Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9309 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11882 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 532 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki;1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, .... Mahallesi 5933 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 23.03.2006 tarihli satışı somut emsal alınarak incelenmiş ise de; somut emsalin dosya i??erisinde yer alan 23.03.2006 tarihli satışına ilişkin resmi satış akit tablosunun incelenmesinde tamamı 854,04 m² olan taşınmazın 731/2400 hissesinin 100.000 TL, 118/2400 hissesinin ise 2.000 TL bedel karşılığında .....'ye satıldığı anlaşılmış olup, farklı iki hissedarın aynı gün satışına ilişkin m² satış bedelleri 260,13 TL ve 41,99 TL olarak satıldığından bu emsalin gerçek değerini yansıtmadığı, serbest satış olmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,2-İdarece fazla yatırılan bedelin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile davacı idareye iadesi yerine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.