Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 922 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 661 - Esas Yıl 2005





Dava dilekçesinde terasın eski hale getirilmesi ve su akmasının önlenmesi ile 2.000.000.000 TL. maddi ve manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan Ümit tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı vekili dava dilekçesinde diğer istemlerinin yanısıra davacı dairesinin üzerine gelen teras katındaki su sızıntısının önlenmesini ve terasın onarım giderlerinin davalıdan alınmasını istemiştir. Mahkemece yönetici hakkında bu istemle bir dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın husumetten reddine karar verilmiş, Dairenin bozma kararı üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak, davaya konu terasta yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda terasta eskime ve yıpranmaya bağlı izolasyon sorunlaRI olduğu tespit edilerek 4.900.896.000 TL.'ye yaptırılacağı bildirilmiş; bozma kararı uyarınca anataşınmazdaki tüm kat maliklerini davaya dahil etmesi için kendisine önel verilen davacı vekili, dahili dava dilekçesi tebliğ edilemeyen maliklerden İbrahim ve İbrahim'in ölmüş olmaları nedeni ile bunlar hakkındaki davadan feragat etmiş, bu bağlamda diğer kat maliklerinin davaya katılmasını sağlamıştır. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacı vekilinin İbrahim ve İbrahim hakkındaki davanın feragat nedeni ile reddine, terasın onarım giderlerinden feragat edilen davalılardan paylarına düşen miktarlar düşüldükten sonra kalanının diğer kat maliklerinden arsa payları oranında tahsiline karar verilmiştir. Davada, anayapının ortak terasının onarımı (izolasyonunun yapılması) istenilmiş, mahkemece yerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda terasın onarımına gerek görülüş ve bu işin 4.900.896.000 TL'sına yapılabileceği saptanmış olduğuna göre; Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesinin (bj bendi uyarınca sözü edilen ortak gidere tüm kat malikleri katılmakla yükümlü olup, anılan maddenin (c) bendi gereğince hiç bir kat maliki payına düşeni ödemekten kaçınamaz. Bu itibarla davacının, terasın onarımı ile gerekli giderlerin tahsili isteminden bir kısım kat malikleri lehine kısmı feragat etme hakkı yoktur. Çünkü, davacı da dahil anataşınmazdaki tüm kat maliklerince ödenmesi gereken meblağ, ortak terasın onarım işi için harcanması zorunlu bir ortak gider olup, davacının kendi cebine girecek bir para değildir. Böyle bir durumda davacının bir kısım kat maliki yönünden davadan feragat etmesi sonucu, söz konusu onarım gideri eksik tahsil edilecek, salt öteki kat maliklerinin katılımıyla ve ödeyecekleri parayla onarım işi gerçekleştirilemeyecektir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak; anataşınmazın tapu kaydına göre kat maliki olup, öldükleri anlaşılan İbrahim ile ibrahim'in mirasçılarının tespit edilip yöntemince davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra, ortak terasın onarım ve giderlerinin -davacı kat maliki de dahil- tüm kat maliklerince arsa payları oranında karşılanması konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davacı vekilinin bu kat malikleri yönünden davadan feragati kabul edip, yapılacak onarım giderlerinden bu maliklerin arsa paylarına isabet eden miktarlar düşüldükten sonra kalan kısmın diğer kat maliklerinden arsa payları oranında tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.