Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 89 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21394 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan 83.582,80 TL alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ...'nun... öğrencisiyken kendi isteği ile okulla ilişiğinin kesildiğini belirterek, davalı adına askeri lise ve ... dönemlerinde yapılan toplam 83.582,80 TL eğitim giderinin sarf tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; yargılama sırasında yürürlüğe giren "6000 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile "6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Geçici 1. maddesi" hükümleri gereğince idarece yeniden belirlenen borcun davalı tarafça ödenmiş olması nedeniyle mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, karar??n dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Davanın açılmasına neden olan davalıların borcu yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa hükümlerine göre yeniden belirlendiğinden; taraf vekilleri yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi gerekir. Bu sebeple; mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6000 Sayılı Kanun ile 6353 Sayılı Kanun yürürlüğe girmemiş olsaydı davaya konu asıl alacağın red ve kabul edilecek miktarları bilirkişiye hesap ettirilip bu miktarlar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.