Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8603 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2735 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Van Aile MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/118-2013/366Dava dilekçesinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde, kendisinin evladı olan davalıya karşı her türlü vazifesini yapmasına karşılık davalının evlatlık vazifelerini yapmadığını, sürekli hakaretlerde bulunduğunu belirterek evlatlık bağının kaldırılmasını ve mirasından düşürülmesini istemiş, mahkemece evlatlık ilişkisinin kaldırılması nitelendirmesiyle iddiaların asılsız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı Yasanın 2. maddesinde ise; şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu ve HMK'da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu hükme bağlanmıştır.Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Dosya içerisinde bulunan nüfus kaydına göre taraflar arasında her hangi bir evlatlık ilişkisi bulunmamaktadır. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510-513. maddelerine dayanmakta olup, davacı Salih'in öz çocuğu olan davalı Veysi'nin davacının mirasından mahrum bırakılması ve çıkarılması istemine ilişkindir. Bu istek, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde belirtilen Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan davalardan da değildir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içerisinde kalması nedeniyle mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile işin esasının incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.