MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/50-2013/647Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının paydaşı olduğu Ç.Köyü ... parsel sayılı taşınmazın batı kesiminden geçmekte olan Köprüçay ırmağının yatak değiştirerek taşınmazın ortasından geçtiğini ve taşınmazı ikiye böldüğünü, davalı idarenin taşkını önleme görevini yerine getirmeyerek, taşınmazın ırmak yatağına dönüşmesine neden olduğunu belirterek taşınmazın su altında kalan bölümünün bedeli olarak 50.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece davalı idarenin, dava konusu taşınmaza fiili olarak el atmadığı, uyuşmazlığın idarenin hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle idari yargıda çözülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerin ve özellikle fen bilirkişi raporu ile krokisinin incelenmesinde, kadastro çalışmaları yapılır iken Köprüçay Irmağının, Çakış Köyü ile Serik İlçesi arasından akış yönü ve durumu kadastro paftası üzerinden değerlendirildiğinde, kroki üzerinde Siyah renkli yazı ile gösterilen yerden geçtiği, ancak keşif tarihi itibarı ile Köprüçay Irmağının krokide (A) harfi ve Mavi renk ile boyalı olan 21400.00 m²'lik alan üzerinden batı-güneydoğu yönünde aktığının tespit edildiği belirtilmiş ise de hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporunda Köprüçay ırmağının yatak değişikliğinin sürekli nitelikte olup olmadığı ile ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 715. maddesinde, sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait malların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerlerin ve bunlardan çıkan kaynakların hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı düzenlenmiştir.Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de akarsular, nehirler, ırmaklar, çaylar kişisel mülkiyetin dışında bırakılmıştır. Bunlar üzerindeki kadim haklar ve teamüller saklı tutulmaktadır. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak, akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde saptanarak, akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olması durumunda, özel mülkiyete konu olamayacağı göz önünde bulundurularak, taşınmazın kalıcı olarak su altında kalan bölümünün bedelinin 2942 Kamulaştırma Kanunundaki esaslar çerçevesinde tespiti ile davacıya verilmesine, yatak değişikliğinin geçici nitelikte olması durumunda ise idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun kabulü ile uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.