Dava dilekçesinde ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı İklime tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, İmar Yasası hükümlerine göre ortaklaştırma sonucu oluşan 498 ada 1 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin paydaş olduğunu ileri sürerek, bu taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davalıların yokluklarında yapılan yargılama sonunda taşınmaz mal ortaklığının satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle Dairenin geri çevirme kararı üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen 12.1.2004 günlü yazı ve ekindeki tapu kayıtları içeriğinden; dava konusu 498 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, daha önce kat mülkiyetine çevrilmiş bulunan 104 ada 1 No.lu parsel ile 104 ada 175 No.lu parselin imar Yasası hükümlerine göre ortaklaştırması sonucu oluştuğu ve davacının bu taşınmazın salt zemininde 442/2400 pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesi, İmar Yasası hükümlerine göre ortaklaştırılan taşınmazlar arasında kat mülkiyetine tabi taşınmaz varsa ve ortaklığın giderilmesi hususunda tüm maliklerce anlaşmaya varılamamış ise, her bir taşınmazın ortaklaştırmadan önceki geçer değerlerinin mahkemece ayrı ayrı saptanarak, bunlardan değeri en fazla olanı taşınmazın malikine (ya da maliklerine), öteki taşınmazı bu değerle satın almasını teklife karar verileceğini ve bu teklif kabul edilip bedel ödenince ortaklığın giderilmiş olacağını öngörmektedir. Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazın İmar Yasası hükümlerine göre İki ayrı parselin ortaklaştırılması sonucu oluştuğu ve ortaklaştırılan taşınmazlardan 104 ada 1 No.lu parselin kat mülkiyetin tabi olduğu gözetilerek, Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesi hükmü uyarınca işlem yapılması ve buna göre davacı ile davalılar arasındaki ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik İnceleme sonucu yerinde olmayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.