Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 778 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 187 - Esas Yıl 2003





Davacı V..... Genel Müdürlüğü ile davalı B.... Araştırma Vakfı aralarındaki vakfın dağılması davasına dair (Fatih Dördüncü Asliye Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 11.4.2002 günlü ve 2000/498-2002/207 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 24.9.2002 günlü ve 2002/7274-8644 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki bent haricinde kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiç birine uymadığından reddine, Ancak; Davacı V..... Genel Müdürlüğünce açılan davada, B.... Araştırma Vakfının, gayesini gerçekleştirmek için herhangi bir mal varlığının bulunmadığı ve bu haliyle amaçlarını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği tespit edildiğinden, 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 74/2, 78 ve 81/A madde ve fıkraları uyarınca dağılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilen karar "Dairemiz tarafından onanmıştır. Davacının karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda: Dava konusu B.... Araştırma Vakfı, 1990 yılında kuruluşunu tamamlayarak faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Vakıf senedinin 4. maddesine göre gayesi "Kültür hayatımızda önemli etkileri bulunan tarihi, bedii, kültürel ve sanatsal ve manevi değerleri araştırmak, araştırma neticelerini teşhir etmek, sosyal bilimlerdeki en son gelişmeleri takip ederek milli kültürümüze etkilerini ve araştırma neticelerini teşhir etmek, sosyal etkilerini ve araştırma neticelerini kamuya mal etmek, bu konuda araştırma yapanları desteklemek, vakfın gayesine paralel çalışmalarda bulunan devlet daireler, üniversite ve kuruluşlarla işbirliği yaparak bilgi ve teknik alışverişinde bulunmak" olarak açıklanmıştır. Vakıf bu amaçlarını gerçekleştirmek için 7.000.000. TL. nakdi sermaye ile kurulmuştur. Davalı vakfın denetime tabi tutulduğu 1999 yılının ilk on bir ayı sonunda 7.571.378.512 TL. borçlu bulunduğu, bunun dışında menkul veya gayrimenkul herhangi bir malının bulunmadığı vakıf senedi, bilançolar, inceleme raporları ile birlikte tüm dosya içindeki belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır. Dava konusu vakıf, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bir vakıftır. Vakfın kurulduğu zamanda yürürlükte bulunan Medeni Yasanın 73. maddesinde; vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere, bir malın belli bir gayeye tahsisi olduğunu öngörmektedir. 4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu'nun 101. maddesinde de vakıflar, gerçek ve tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır biçiminde tanımlanmıştır. Bu maddenin Hükümet Gerekçesinde, vakfın kurulmasının, sadece mal ve haklarının özgülenmesiyle değil, "yeterli" mal ve hakların özgülenmesiyle olacağı vurgulanmış, yine vakfın tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olması niteliği de, vakfın tanımında bir unsur olarak belirlenmiştir, İslam Hukukunda vakfın tarifi ve mahiyeti ihtilaflıdır. Türk Hukukçularının tercih ettikleri tarife göre vakıf, "Menfaati insanlara ait olmak üzere bir ayn'ı, Allah'ın mülkü olarak saklamak, temlik ve temellükten menetmektir". Bu tanımlamadan da anlaşılacağı gibi vakfın üç önemli unsuru vardır. Bunlardan birincisi: vakfı yapan kimse ve bunun irade beyanı, ikincisi ve en önemlisi vakfın konusunu teşkil eden mal, üçüncü unsur ise vakfın temin edeceği fayda ve bundan yararlanacaklar olarak ifade etmek mümkündür. Bu üç unsurun bulunmadığı hallerde hukuken bir vakıftan söz etmek olanaksızdır. (Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar-idare Hukukunun Umumi Esasları Cilt II, sayfa 664-665). Bir vakfın kuruluş aşamasında sahip olduğu koşulları sonradan kaybetmesi onun dağılması sonucunu doğuracağında şüphe yoktur. Şunu da özellikle belirtmek gerekir ki bir vakfın, amaçlarını gerçekleştirmesi onun, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve sürekli olarak gayesine özgülenmiş bir mal veya hakka sahip olmasıyla mümkündür. Sürekliliği bulunmayan ve bunu sağlayacak herhangi bir hukuki alt yapıya sahip olmayan yardım veya hayır kuruluşunu vakıf saymak imkansızdır. Türk Medeni Kanununun vakfın nihayete ermesi başlığını taşıyan 81/A maddesini ilk fıkrasında, gayesinin tahakkuku imkansız hale gelen vakfın kendiliğinden dağılmış olacağı hükmü yer almaktadır. Yasada vakfın dağılmış olması kendiliğinden gerçekleşecek bir olgu olarak gösterilmiş ise de, uygulamada bu hususun mahkeme kararına bağlanması aranmaktadır. 4721 sayılı yeni Türk Medeni Yasasının "Vakfın sona ermesi" başlığını taşıyan 116. maddesinin birinci fıkrası; amacın gerçekleşmesi olanaksız hale geldiği takdirde vakıf kendiliğinden sona erer ve mahkeme kararıyla sicilden silinir hükmünü öngörmektedir. Yasanın bu hükmünün, 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasıyla birlikte değerlendirildiğinde kamu düzenine ilişkin bulunduğu şüphesizdir. Yukarıda da etraflıca değinildiği gibi B.... Araştırma Vakfı müfettiş raporlarına göre herhangi bir mal varlığına sahip olmadığı gibi denetim yılı itibariyle borca batık durumundadır. Dava açıldıktan sonra vakfın dağılmasını önlemek için bir miktar bağış toplaması onun bu özelliğini değiştirmeye yetmez. Bir vakfın hukuki varlığını ve işlevlerini sürdürmesi, başkalarının insaf ve merhametine bağlı bulunan bağışlarla sağlanamaz. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında, vakfın ekonomik gücünün, gayenin gerçekleşmesine imkan vermeyecek bir düzeyde olduğunun anlaşılması halinde dahi, dağılması için yeterli görülmektedir. Bu itibarla, amaçlarını gerçekleştirmek için özgülenmiş hiçbir mala ve hakka sahip olmayan bu vakfın dağılmasına (sona ermesine) ve kaydının sicilden silinmesine karar verilmesi gerektiği yönünden yerel mahkeme hükmünün bozulması yerine hata sonucu onandığı bu defa yapılan incelemeden anlaşıldığından davalı idare vekilinin bu hususa yönelik karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24.9.2002 gün ve 2002/7274-8644 sayılı onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün yukarıda gösterilen gerekçelerle (BOZULMASINA), temyiz onama harcı ile karar düzeltme red harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 17.2.2003 tarihinde karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Sahte fatura kullanma-zamanaşımı Mahkemesi : ... Asliye Ceza213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık ...'ın aynı Kanun'un 359/b-1 ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddele DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ - Bilirkişi raporu - Tazminat hesabı - satış bedeli - Ödeme tarihi - HESAPLANMASI - rayiç değer - alım gücü - TAŞINMAZ MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/523-2013/605Taraflar arasında görülen adi ortaklık davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması dahili davalı vekili tarafından istenilmekle; tar Önalım hakkının kullanılması-Depo edilecek bedelin belirlenmesi- Tapuda gösterilen değerin esas alınması gereği ##########MAHKEMESİ :##########Asliye Hukuk Mahkemesi####################DAVACILAR : ... vekili Av. ... ##########BİRLEŞEN DOSYADA####################Taraflar arasındaki “önalım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından asıl davanın kabulüne; birleşen davan Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?