Dava dilekçesinde ortak yer olan bahçeye el atmanın önlemesi ve eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava ortak yerlere müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalıya çıkartılan çağrı kağıdı usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği halde bu tebligat geçerli sayılarak yargılamaya devam edilip hüküm kurulmuştur.HUMK'nun 73. maddesine göre kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinleme veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak davalıya usulüne uygun şekilde çağrı kağıdı çıkartılıp tebliği yapılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.