MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, küçük...'nın babasının davalı ... olduğunun tespiti ile nafakaya hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden 28.12.2005 doğumlu...'nın olduğunu, çocuğun babasının davalı ... olduğunu ileri sürerek babalığın tespiti ve nafakaya hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 337. maddesinde evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, 426/2. maddesinde ise yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, 301. maddesinde de babalık davasının, Cumhuriyet Savcısına ve ...ye, dava ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davanın küçük...'nın babasının davalı ... olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu ve ana tarafından açıldığı ancak davanın Cumhuriyet Savcısı ile ...ye ihbar edilmeden ve küçüğe kayyım tayin ettirilmeden karara bağlandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alınarak mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyım, Cumhuriyet Savcısı ve ...ye ihbar edildikten sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikatla karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.