Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9943 - Esas Yıl 2005





Dava dilekçesinde öğrenim nedeniyle yapılan 65.091.799 TL. ve 74778.91 ABD. Dolarının fazlaya ilişkin talepler saklı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince duruşmalı olarak yapılması ise davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı Vek. Av. ..... ..... ile davacı Vek. Av. .... ...... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Davada davalı için yapılan yurtdışı harcamalar yanında yurtiçi aylıklarında istirdadı istenilmiştir. Sayıştay Genel Kurulunun 17.09.2001 tarih ve 4995/4 sayılı kararında 657 Sayılı Devlet Memurları Yasasının 79. maddesinin 4. fıkrasındaki geri ödenmesi öngörülen "aylık" kavramından, yurtdışı aylıklarının anlaşılması icabettiği yorumlandığından, davacı kurum tarafından yurtiçi aylıkları -taahhütnamede bunun aksine bir hükümde bulunmadığından- talep edilemez. Bu durum karşısında mahkemece yurtiçi aylıkları ve bunların ödeme tarihinden itibaren faizine de hükmedilmiş olması, 2-Davalılardan alınan taahhüt ve kefalet senedinde yabancı para borcu ve %50 cezai şartı öngörülmüştür. Taahhütname 27.04.1988 tarihli olup, bu tarih itibariyle mevzuatımızda dövizli borçlanma düzenlenmemiştir. Bu konuda daha sonra 01.08.1996 tarihinde kabul edilen 4160 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile yapılan değişiklikle mevzuatımızda dövizli borçlanma düzenlenmiştir. Somut olayda, aktin tarafı olan üniversitece tek yanlı hazırlanmış genel işlem şartı niteliğindeki taahhütnamede konulmuş olan cezanın fahiş olduğu ortadadır. Tarafların tacir olmadıkları da gözönüne alındığında, cezanın Borçlar Yasasının 161/son maddesince ve hakkaniyete uygun biçimde indirilmesi suretiyle hüküm tesisi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 450,00 YTL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.