Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7294 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17871 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 222 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmazın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörüldüğünden, taşınmazın değerinin tespitinde, münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu veya kuru tarım arazisi niteliği önem taşır.Mahallinde yapılan keşif sırasında taşınmaz üzerinde sulama amaçlı su borularının olduğu, taşınmazın komşu parselden sondaj yoluyla sulandığı gözlenmiş, 14.02.2014 tarihli asıl ve ek bilirkişi raporlarında keşif tarihi itibariyle taşınmazın komşu parselde bulunan kuyudan borularla taşınan suyla sulandığı belirtilerek sulu tarım arazisi olarak nitelendirilip buna göre değer biçilmiş ise de; sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, söz konusu kaynaktan alınan suyun borularla taşınmazın yakınına kadar getirilebilmesi için komşu parseller üzerinde tescil edilmiş herhangi bir irtifak hakkı bulunup bulunmadığı ayrıntılı bir biçimde araştırılmadan, taşınmazın sulu arazi olarak kabulü ile bu yönde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, açıklanan nedenlerle gerekirse yerinde yeniden keşif yapılıp hakimin gözlemi de tutanağa geçirilmek suretiyle bilirkişi kurulunca taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olup olmadığı açıkça tespit edilmeli, susuz olduğunun tespiti halinde ise, buna uygun ürün münavebesi ile kapitalizasyon faizinin %6 oranında alınmak suretiyle değeri bulunarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın; ...-... karayoluna yoluna cepheli olması, çevresindeki hızlı yapılaşma sebebiyle belediye hizmetlerinden yararlanabilecek konumda bulunması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde % 80 oranında objektif değer artışına neden olabileceği gözetilmeden, mahkemece takdiren % 60 oranında objektif değer artışı uygulanması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.