Dava dilekçesinde, davalıların bağımsız bölüm maliki olarak ödemedikleri 3.000 YTL aidatın ödenmesi, ortak alan olan sığınağı izinsiz kullanımın önlenmesi ve bu haksız kullanım nedeniyle 2.000 YTL ecrimisilin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, Kat Mülkiyeti Yasası ile apartman yönetim planından doğan anataşınmazın ortak giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, otoparkı izinsiz ve bedelsiz olarak kullandığını ileri sürerek sığınağın kullanımından dolayı 5 yıllık ecrimisil karşılığı olan 2.000 YTL.nin davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 20. maddesine göre kat maliklerinden herbiri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın ortak giderlerine ve tesislerin işletme giderlerine, giderler için toplanacak avansa kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdür. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davalıların anataşınmazın 60 ve 61 numaralı bağımsız bölümlerinde malik oldukları, onaylı mimari projeye göre sığınak olarak gösterilen yeri otopark olarak kullandıkları anlaşılmaktadır. Öte yandan aynı Yasa'nın 19. maddesine göre kat maliklerinden biri tüm kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerini projesinde gösterilen amaç dışında işgal edemez ve kullanamaz. Tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkemece davalı tarafın ödemesi gereken ortak gider ve aidat miktarını bilirkişiye tespit ettirerek bu miktarın davacıya ödenmesine, ayrıca davalılar tarafından kullanılan sığınağa vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken bu konulara ilişkin olarak davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.