MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Kamulaştırma Yasası'nın 18. maddesine göre; taşınmaz mülkiyetinin ihtilaflı olması halinde mülkiyet ihtilafıyla ilgili davanın tüm taraflarının davaya dahil edilmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre mülkiyetinin ihtilaflı olduğu, Kapatılan ... Kadastro Mahkemesi'nin 1986/86 Esas (Yeni ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/17 Esas sayılı) dosyasında yargılamanın halen devam ettiği bildirilmiş olup, söz konusu dava dosyasında taraf olup da eldeki kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında yer almayan tüm tarafların davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre;2-Dosya içerisine getirtilen belgelerin ve özellikle satış akit tablosunun incelenmesinden, kamulaştırılan 5132 parsel yönünden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen Çiftlik Köyü 5101 parsel sayılı hızar atölyesi nitelikli taşınmazın 30.06.2009 tarihli iki paydaşı tarafından iki paydaşa satışı emsal alınarak incelenmiştir. Hızar atölyesi niteliğindeki emsal taşınmazın satışının serbest satış olmadığı, taşınmazın nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptığından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan gerçekçi bir sonuca ulaştıran taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,3-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliği dikkate alınarak vekille temsil edilen taraf yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı idare lehine avukatlık ücreti verilmemesi, 4-10.12.2003 tarih ve 5018 sayılı Yasaya 5436 sayılı Yasa ile eklenen (1) sayılı cetvelin 41.sırasında Karayolları Genel Müdürlüğü genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında gösterilmiş olup, bu yasal düzenleme 5436 sayılı Yasanın 18.maddesinin (f) bendi uyarınca 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Buna göre, genel bütçe kapsamında kalan Karayolları Genel Müdürlüğünün 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi hükmüne göre (1) sayılı tarifedeki yargı harçlarından müstesna tutulduğu ve davacı idarenin harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan davacıya harç yüklenmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.