Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 698 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13768 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekillerince yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçeleri ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı ve davacı adına gelen olmadı. Dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;...-Kamulaştırma Yasasının ....maddesi uyarınca, bedel tespiti davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenerek, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre, arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle ....... Belediye Başkanlığı'nın ....08.2011 tarihli yazısından, dava konusu Yeşilköy 1905 (eski 200) parsel numaralı taşınmazın .../25000 ölçekli ....... çevre düzeni planında konut dışı kentsel çalışma alanı içerisinde kaldığı ve belediye hizmetlerinin tümünden yararlanmadığı anlaşılmaktadır. Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ca da kısmen benimsenen ....02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında bulunması gerekir. .Buna göre tespit edilen nitelikleri itibarıyla dava konusu taşınmazın ... arazisi yerine arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak bedelinin belirlenmiş olması, ...-Kamulaştırma Yasası'nın kıymet takdiri esaslarını düzenleyen ....maddesinin (f) bendi uyarınca, arazilere kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilir.Somut olayda mahkemece, hükme esas alınmayan ancak ... arazisi olarak değerlendirme yapan ilk bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın narenciye bahçesi olduğu kabul edilerek narenciyeye göre belirlenen m² değeri üzerinden hesaplama yapılmıştır. Ancak;..... bazı ürünlerin (portakal, mandalina, limon vs.) ortak adı olup, müstakil olarak böyle bir ürünün verileri bulunmamaktadır. Kamulaştırma bedelinin tespitinde; Yasanın yukarıda belirtilen ilkesi ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda kamulaştırılan taşınmazda hangi ürünler yetişiyorsa bu ürünler esas alınarak taşınmazın değeri belirlenmelidir. Birden fazla ürünün yetişmesi halinde ise, bilirkişi kurulunca her bir ürünün taşınmazda kapladığı alan belirlenerek oranı bulunmalı, bu alanda yetişen ürünlerin değerlendirme tarihindeki dekara ortalama verimini, toptan satış fiyatını ve dekara masrafını gösterir ..., ... ve ... ilçe müdürlüğü verileri getirtilip hesaplama yapılarak taşınmazın değeri tespit edilmeli ve tespit edilecek kamulaştırma bedeline hükmedilmelidir. Birinci bilirkişi kurulu raporunda açıklanan bu hususlara dikkat edilmeden verisi olmayan narenciyeye göre bedel tespit edilmiş olması, ...-Kamulaştırılan taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hazine adına tesciline karar verilmesi,...-02.....2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58.maddesinde yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan ...'nün karar tarihi itibariyle 492 sayılı Harçlar Yasasının ....maddesinin (j) fıkrasından kaynaklanan yargı harçlarından muafiyeti kalktığı halde davacı idarenin muaf olduğu belirtilerek harç alınmamış olması, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.