MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasi tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Davacılar dava dilekçesinde; davacıların babası ...'in Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince akıl zayıflığı, 406. maddesi uyarınca malvarlığını kötü yönetimi sebebiyle kısıtlanarak kendisine vasi atanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Türk Medeni Kanununun 406. maddesinde ''Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.'' hükmü yer almaktadır.Mahkemece hükme esas alınan raporda, şahsa vasi tayini gerekmediği belirtilmiştir. Yani raporda sadece Türk Medeni Kanununun 405. maddesi bakımından değerlendirme yapılmıştır. Oysa dava dilekçesinde kısıtlı adayının malvarlığını kötü yönetmesi iddiası da mevcut olduğu halde mahkemece Türk Medeni Kanununun 406. maddesi uyarınca araştırma yapılmamıştır. Vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, re'sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, eksik inceleme ile reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.